Evliya Çelebi’nin, "Bu Konya'nın Meram mesiresinin yanında bir çemenzâr bile değildir." sözleriyle övgüyle bahsettiği Meram, doğası ve tarihi eserleriyle günümüzde de ziyaretçilerini büyülemeye devam ediyor. Çatalhöyük ve Kilistra antik kentleri gibi dünya mirası niteliğindeki değerleri, Sırçalı Medrese, İplikçi Camii, Ateşbaz Veli Türbesi ve Tavus Baba Türbesi gibi kültürel hazineleri ile Meram, geçmişin izleriyle geleceğe ışık tutan bir ilçe olmayı sürdürüyor.
Tarihin ve Doğanın Buluştuğu
Eşsiz Durak: Meram
Konya'nın kadim geçmişiyle sıkı sıkıya bağlı olan Meram, medeniyetlerin buluşma noktası olma özelliğini günümüzde de korumaktadır. Tarih boyunca Hititler, Frigler, Lidyalılar, Persler, Büyük İskender ve Romalılar gibi birçok medeniyete ev sahipliği yapan Konya'nın zengin mirası, Meram’da da kendini hissettirir. Özellikle Anadolu Selçuklu döneminde Konya’nın başkentlik yapmasıyla birlikte, Meram ilim ve kültür merkezi olma niteliğini kazanmış ve bu dönemin izlerini günümüze taşımıştır.
Meram’da Gedavet rüzgârlarının serinliği eşliğinde doğanın sesini dinlemek, tarihi Meram Köprüsü’nden geçerek tarihin derinliklerine yolculuk yapmak ve ilçenin dört bir yanına yayılan parklar ve mesire alanlarında doğayla iç içe huzurlu anlar yaşamak mümkün. Modern yaşamın tüm konforunu sunarken, doğal ve tarihi zenginlikleriyle ziyaretçilerine benzersiz bir deneyim yaşatan Meram, her mevsim ayrı bir güzellikle misafirlerini ağırlamaya devam ediyor.
Meram, "istek" anlamına gelen isminin hakkını vererek, görenlerin gönlünde yer eden ve her ziyaretçinin yeniden gelmek isteyeceği bir şehir olma özelliğini daima koruyacak. Tarihin, doğanın ve huzurun başkenti Meram, gelecekte de Gedavet rüzgârlarıyla serinletmeye, ziyaretçilerine unutulmaz anılar sunmaya devam edecek.
